8 Kasım 2011 Salı

Kafe Kedi Birinci yılını kutluyor.

Kafe Kedi
11 Kasım 2010’da İzmit’te kültür sanat müdavimlerinin buluşabileceği ve kendilerini ifade edebileceği bir mekân kurmak istedik. Öncelikle bu düşüncemizi ulaşabildiğimiz kadar çok kültür sanat insanıyla paylaştık. Paylaşımlarımız neticesinde ev ve kütüphane sıcaklığını barındıran bir okuma salonu, hoş bir müzik eşliğinde aperatif yiyecek ve içecekleri de atıştırabileceğimiz ve günün gazeteleri ile farklı sanat disiplinlerinin süreli dergilerini karıştıracağımız bir oturma salonu, haftanın belirli günleri çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapacak bir panel salonu tasarladık. Nihayetinde ilk yılımız için aldığımız olumlu tepkiler bizi yeni mekânlar üretmeye zorladı.
Şimdi 11 Kasım 2011. Birinci kuruluş yılımızda iki yeni salonumuz daha olacak. Tüm mekânımızı kültür sanat insanlarının karşılıklı kullanımı için yeniden organize ettik. İlkin müzik insanlarının çalışmaları için bir performans/etüd odası kurduk ve Resim, fotoğraf ve heykel sanatçıları için bir sergi salonu açtık.
Birinci kuruluş yıldönümümüz onuruna İzmitli sanatçı Murat Harmanlıklı’nın “Şehrin Hayaletleri” fotoğraf sergisini açıyoruz ve aynı gün ve aynı saatte “Grup Rasgele”nin müzik dinletisine ev sahipliği yapıyoruz. Bütün kültür sanat müdavimlerini sevinçlerini artırmaya çağırıyoruz.
--------------------------------------------------------------------------------------------
Murat Harmanlıklı
Marmara Üniversitesi İktisat Bölümü’nden mezun, İzmitli amatör bir fotoğrafçıdır. 1995 yılından beri analog fotoğrafla ilgileniyor. İzmit’in kadim mekânlarından Sanat Kahvesi ve Foto Atmaca’da ilk fotoğraf denemeleri için imkânlar bulan Harmanlıklı, fotoğrafları ulusal ve uluslararası izleyiciler tarafından sıklıkla değerlendirilmiş olmasına rağmen, ilk sergisini Kafe Kedi’de “Şehrin Hayaletleri” adıyla gerçekleştiriyor. Çünkü zamanın ruhunu dostluk ve müdavimlik ihtiyacı doyurabilir ve ancak o zamanın ruhunu mekânın görünümü hayaller.
“Şehrin Hayaletleri”
Gün, mağlup ordular gibi başı önünde sessizce geri çekilip, yerini gecenin titrek ışıklarına terk ettiğinde; şehrin telaşla koşuşturan hüzünlü hayaletleri arasında yitip gitmemek için ben, siyah beyaz kelimelerden devşirdiğim o rengârenk hayaline sığınırım.
Sözgelimi, anlamlar çalarım kayıp giden meçhul gölgelerin yüzlerinden, senin o güzelim çehrene katılıp da çoğalsınlar diye. Umutsuzca mesken tutarım köşe başlarını; tebessümlü bir tesadüfle çarpışırız ihtimaline sıkı sıkıya sarılarak. Ya da tenha duraklarda şemsiyemin altına saklanıp beklerim; kim bilebilir ki, camlarına yağmur taneciklerinin vurduğu otobüslerin birinden bu sefer senin inmeyeceğini. Suretini aradığım muğlâk siluetlerde aslını bulamadığımda ise, işte o vakit kalakalırım şehrin tam orta yerinde, içimde tarifi muhal o eksiklik hissiyle birlikte.
Hayalin hayal olur ve ben hayalinle hayalet olurum…



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder