31 Ağustos 2012 Cuma

"Kamel Dekhli: Depreme Tanıklıklar Sergisi" Kafe Kedi'de Açıldı!



KAMEL DEKHLİ (1969 - 2009)

1 Temmuz 1969 tarihinde Fransa’nın Clermont-Ferrand şehrinde doğdu. Ressam- heykeltraş- performans sanatçısı- raportör- gazeteci- otodidakt. Kısa hayatına sığdırdığı bütün mesleklerini kendi kendine öğrenip geliştirdi. Dünyanın bir çok yerinde tiyatro, dans grupları ile çalıştı. Sinemaya story- board yaparak başladı. Resim ve seyyahlık hayatındaki en büyük iki tutku olduğu için bir çok ülkede sanatsal çalışmalarda bulundu. Sergideki resimler 1999-2001 tarihleri arasında Türkiye’de yaptığı seyahatlerin resimleridir. 17 Ağustos 1999 tarihinde gerçekleşen deprem felaketi depremi yaşayanlar kadar, bu felakete tanıklık etmemiş dünyanın başka yerlerinde yaşayan insanların bile hayatında bir dönüm noktası oldu. 17 Ağustos 1999 tarihinde “Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları”nın düzenlediği uluslararası sokak tiyatro festivaline davet edildi ancak festivale katılamadı. İki ay sonra kendi imkanları ile bölgeye gelip yardım çalışmalarına katıldı ve yaşananlara tanıklık etti. İki ay kadar kalmayı planladı. Daha sonra Türkiye’de tiyatro sanatçısı Ebru Kara ile evlenip üç yıl İzmit’te yaşadı, sanat çalışmalarına burada devam etti. 2001 yılında Fransa'da yaşamaya başladılar. Fransa Dış İşleri Bakanlığı’nın dünya sanatçıları projesine kabul edilip dört yıl boyunca Afrika’nın farklı ülkelerinde amatör ve profesyonel sanatçılarla çalıştı. 2006 yılında oğlu dünyaya geldi. 2009 yılında yakalandığı hastalıktan kurtulamayıp hayata veda etti.

DEPREME TANIKLIKLAR SERGİSİ

Bir depremi, bir şoku, bir an’ı ne anlatabilir? Geçmiş zamanın peşinde koşan biri, şimdinin dilinde ne söyleyebilir? Varlığını yokluktan alan bir tanıklık nasıl düşünülebilir? Her şeyi birbirine indirgeyen düşünce neyi gerçek kılabilir?..

Fransız karikatürist Daumier on dokuzuncu yüzyılda memleketinin haleti ruhiyesini çizmeye kalkıştığında, sadece çağına değil, aynı zamanda tarihe notlar düşer. Bugün Daumier’in çizgileri izlenmekte ve gerçekliğin en açık anlatısı olarak Fransız kültür hayatında kabul görmektedir. Kamel Dekhli’nin çizgileri de yurttaşı Daumier’in tutumunu teyit edercesine 17 Ağustos Kocaeli Depremi ile ilgili oldukça reel bir anlatı sunmaktadır. Dekhli’nin çizgilerinde sadece insanların dramlarına ve trajedilerine yer verilmiyor, aynı zamanda insanların korku ve umuda sıkışmış yaşamları da ortaya konuyor. Dekhli, yaşam alanlarının yıkımını ve yokluğunu değil, aynı zamanda bu yaşam alanlarının varlığı ile yokluğu arasındaki duvarın inceliğini de gösteriyor. Bir yandan çadırkent insanlarının, sıra sıra çadır düzineleri içinde umuda nasıl yöneldiklerini diğer yandan bitmeyen efkarlanmalarından nasıl bir melankoli ürettiklerini anlatıyor. Çünkü Dekhli’nin çizgisinde yarının ne olacağı ya da dünün ne olmadığı inanılmaz şekilde açıklık kazanıyor.

Dekhli’nin kurduğu anlatılarda deprem hafızasının ve hatırasının ışığı izleyiciye çarpıyor. Bu ışık, sözcükleri olduğu kadar görüntüleri de mıhlandığı yerden söküyor. İzleyici yerlerinden edilmiş bu sözcüklerden ve görüntülerden yeniden hatırlamanın ve hafızasını onarmanın tadını çıkarıyor: Karanlık ve soğuk geceler; acımasızca talan edilmiş bağlar; seyyar hastanelerde yabancı doktorlarla ilk karşılaşmalar; cesetlerle dolu hastaneler; hükümetin her şeyi yaptık retoriği; misyonerler ve yabancı bağışlarının iç edilmesi; gündelik hayatın sınırlarının değişmesi; yıkıntılar, yakıntılar ama illa ki bir alışkanlık olarak umut...







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder