11 Haziran 2012 Pazartesi

Yeni sergi 15 Haziran Cuma Kafe Kedi Alt Salon'da açılıyor


İki Dirhem Bir Zincir

"İki Dirhem Bir Zincir" görünüşte birbirinden oldukça farklı iki bireyin oluşturduğu işleri kapsamaktadır. Aynı alanı paylaşan; ancak varoluşsal problemleri birbirinden tamamen farklı olan iki yakın arkadaşın bunaltı eksenidir.

Cüneyt Öztürk "Bir Tasarım Hatası Olarak Ben" başlığı altında topladığı çalışmalarıda temel olarak tüm sistemlerin birincil vazifesi olan "DAYATMA" anlayışının kendisi üzerinde bıraktığı izleri sorgulamakta ve bunu yaparken son dönemde içine iyice düştüğü varlık probleminin temelini aramaktadır. "Bir varlık olarak ben kurgulanmış gerçeklerin içinde yer almaktansa kurgulanan gerçeği karartmayı yeğlerim. Hal böyle olunca zihnimde kalan tek gerçek dayatmanın zorbalığına karşı gelişen kabuslarımdır. Bu kabuslar yaşadığım dünyayı olumlamak yerine tamamen yıkmayı tercih eder. "Bir Tasarım Hatası Olarak Ben" varlık probleminden arınma hali değildir, dayatmaların yarattığı izleri görünür kılma çabasıdır. Bu çaba bir nevi pasif direniştir. Başka bir hayat düşler. Sistemlerin dayatamasında tercihler arayarak devinmek ya da devinimin yorgunluğunda arınma metaformları aramak saçmalığın daniskasıdır. Böyle yaşamak yerine 'Tüm Mutasyon Ütopyalarının' birleştiği
bir evrende yaşamak heyecanlı olacaktır".

Zeynep Papuçcu "Beş Ben" başlığı altında topladığı çalışmalarında temel olarak kendini sorgulamaktadır. Bir kadın olarak kendisi, ailesi, çevresi ve vücuduyla kurduğu ilişkiyi çalışmalarının merkezine oturtmuştur. Üretimlerinin temel simgesi olarak kendisini kullanması Papuçcunun çalışmalarını bir nevi performansa dönüştürmüştür.

"Sanal ortamda yaklaşık 700' e yakın insanla etkileşim içindeyim. Aile, arkadaş, komşu, mekan insanları... Sadece tek kelimelik iletişimli insanlar ve hayvanlar da dahi olmak üzere... ''İşte bilmem kaç sayı '' ya da tamamen bunların dışında olma arzusu... Zorunlu değil, baskıcı değil, feminist değil, özgür ya da belirlenmiş-sınırlandırılmış değil. Sadece evreni tanımlayamayan meraklı varlıklardan biri daha, ilk iki insanı merak ederken bilmem kaç kalabalığın içinde olan "BEŞ BEN". Tanımak zorunlu değil ama şuan içindesiniz bile. ''

"İki Dirhem Bir Zincir" İllüstürasyondan-videoya, iğne iplik, kumaştan-fotoğrafa, hazır nesenlerden-mekan yerleştirmesine kadar uzanan bir çok unsuru bir araya getirip izleyilere interdisipliner bir bilinç sunuyor ve izleyicileri birbirinden oldukça farklı iki bunaltı eksenine açıktan davet ediyor.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder