28 Kasım 2012 Çarşamba

Cazzzz...



Kocaeli Kültür Kolektifi Derneği Panel Dizisi

“Modernist Tınının Yapı Sökümü: Caz Müziğinin Kökenleri ve Kültürel Anlamları”


Caz bir gezintidir: Garip bir sonsuzluk ya da genişlik duygusunu sürekli hissederek yürümek —bir ileri, bir geri, bazen yavaş ve sakin adımlarla, bazen de hızlı hızlı koşarak, sanki hiç duramayacakmış gibi özgürce fırlamak, atılmak, devinmek ve süzülmek..
Caz Afrika ve Avrupa müziğini bir araya getirir: Armoni ve doğaçlama. Armoni daha çok Avrupa’dan gelir. Doğaçlama ise Afrikadan. 1800'ler de Amerika’nın güneyinde müzik Afrika kökenli kölelerin yaşam alanlarında hayatın ayrılmaz bir parçasıydı. Kutlamalarda, yaslarda, eğlencelerde, çalışırken ve bu müzik Avrupa-Amerika geleneksel müziği ile harmanlanarak blues, ragtime ve diğer müzik formlarını yarattı. İlk ortaya çıkışından şimdiye dek, caz 19 ve 20. yüzyıl Amerikan popüler müziğinden etkilenmiştir. Caz terimi ilk batı kıyısında ortaya çıkmış ve Chigago’da 1915’lerde yapılan müziği tanımlamak için kullanılmıştır. Bu zamandan öncede caz New Orleans’ta yapılsa da caz ismi ile adlandırılmamaktaydı.
Caz çalmak ve dinlemek bir çeşit özgürlük sınamasıdır. Güney Amerika’daki pamuk tarlalarında çalışan Afrikalı kölelerin ritmik vokalleri, solo geleneğini başlatan Louis Armstrong ve hızın zarifliğini insana ispatlayan “Bebop” ustası Charlie Parker –sanırım aynı sonsuzluk duygusu adına– insanoğlunun özgürlük arayışının müzikteki en önemli temsilcileri olmuşlardır. Tek tek her bir sesin ve bunların dili olan notaların, içinde bulunduğu kalıplaşmış armonik yapılardan sıyrılıp özgür kalabilmesi söz konusudur. Bu anlamda “caz” kavramlaşmıştır —ona, artık “müziğin en özgür tınısı” diyebiliriz.
Bir trompetçi dağın zirvesine çıkar, solosunu çalarak müziğini bulutlara doğru üfler —bu yaptığı bir çeşit yağmur duasıdır. Bulutlar dayanamaz ve yağmur yağdırırlar. Trompetçi duraklar, yağmurun ritmini dinler ve bir süre sonra ona eşlik etmeye başlar. Caz, masalsı bir genişlik duygusudur.
Caz müzisyenleri sahnedeyken dinleyicilerinin tepkisini alır ve onu yapmakta oldukları müziğe katarlar. Caz, bir bilinç akışı ve enstrümanların sohbeti olarak, her türlü terbiyesizliği içeren söylemdir. Bazı konuşmacılar, cümlelerini kurarken, bir şelale kadar aceleci ve coşkun, bazıları da bir göl kadar durağan ve dingin davranırlar. Caz, bilinç akışının cümlelerini ve söylemlerini müziğe yansıtır. Louis Armstrong’a “Caz nedir?” diye sorulduğunda, “Eğer onun ne olduğunu bilmiyorsan, hiç kurcalama!” diyerek yanıt verdiği unutulmamalıdır. (Zafer Yalçınpınar – 21 Kasım 2003)
Kocaeli Kültür Kolektifi Derneği 29 Kasım 2012’de düzenleyeceği Modernist Tınının Yapı Sökümü: Caz Müziğinin Kökenleri ve Kültürel Anlamları başlıklı panelde Piyanist, Kompozitör Selen Gülün ve Etnomüzikolog Yaprak Melike Uyar’ı ağırlıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder